Bazen geceleri uyumuyorum. Uykusuzluktan değil… kaybolmaktan korktuğumdan. Bir sabah uyanamamaktan değil de, bir sabah daha aynı hislerle uyanmaktan… O his var ya… anlatması zor. Sanki hayatın tam ortasında durmuşsun, etrafında herkes koşuyor ama sen yerinden kımıldayamıyorsun. Elini uzatıyorsun, kimse görmüyor. Bağırmak istiyorsun, sesin çıkmıyor. Ve en acısı… alışıyorsun. Ben korkuyorum. Bunu yazarken bile utanıyorum biraz. Çünkü öğretilmedi bize korkularla barışmak. Cesur ol denildi, güçlü ol, belli etme. Ama içim içime sığmıyor bazen. Kalbim, kabına dar geliyor. Anlam veremediğim bir telaş var içimde. Sanki bir şey olacak ama ne olduğunu bilmiyorum. Anksiyete dediler adına… güzel isim, şık duruyor ağızda. Ama yaşayan için her nefeste boğulmak gibi. Korkaklık zayıflık değil bence. Korkaklık, kalbine yenik düşmeden devam etmeye çalışmaktır. Bir kalabalığın ortasında gözlerin dolarken, kimseye fark ettirmemek. Her gün yüzüne taktığın o “iyiyim” maskesinin altında yavaş yavaş erimek. Ama yine de sabah kalkıp aynaya bakmak… “bugün de geçti” diyebilmek. Yalnızlık ise… başka bir evren. Kalabalıklar içindeyken bile yalnız hissediyor insan bazen. En kötüsü de bu ya: bir sürü ses varken sessizliğe gömülmek. O kadar çok insanın içindesin ama sanki kimse gözünün içine bakmıyor. Göz göze gelmek bile yok artık. Herkesin bakışı yorgun, her omuzda bir dünya. Ama ben… ben içimdeki boşluğun tarifini yapamıyorum. Çünkü kelimeler yetmiyor. Çünkü anlatınca geçeceğine artık inanmıyorum. Dinliyorlar ama duymuyorlar. Ve bazen düşünüyorum: Acaba biri çıkıp "Ben de böyleyim" der mi? Acaba bir gün, bir insan bana bakıp “Seni gerçekten anlıyorum” der mi? Beklentiler değil bu… sadece bir ihtimal. Çünkü kimse kalbini sonsuza kadar kendi içinde taşıyamaz. Bir gün, ya dökersin ya da boğulursun. İşte ben bugün, biraz dökmek istedim. Bir yerlere yazmak istedim ki… içimdeki ağırlık bir nebze hafiflesin. Belki sen de okursun ve dersin ki: “Ben de böyle hissediyorum.” İşte o zaman, ne ben yalnızım, ne sen. Sadece birbirimizi henüz tanımıyoruz. Ama biliyorum, bir yerlerde aynı hisleri yaşayan biri daha var. Ve bu yeter.
Hoşça kalın…
Sevgilerimle
Güzel kalın
Seviliyorsunuz.