Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının adaletsiz küresel düzen karşısında büyük bir mücadele verdiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Kendi çıkarları söz konusu olduğunda insan haklarını ayaklar altına almaktan çekinmeyen adaletsiz bir küresel ortamda, egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün teyidi için büyük bir mücadele veriyoruz. Bu süreçte yanımızda duran ve tüm imkânlarını seferber eden Anavatanımıza müteşekkiriz. Gerek Türk Devletleri Teşkilatı’nda (TDT) ve  gerekse de uluslararası platformlarda Sayın Erdoğan’ın verdiği mücadeleye ne kadar teşekkür etsek azdır.

61 yıldır temel insan haklarımıza erişimimizin engellendiği ortadadır. Kıbrıs Türk halkını hem izolasyonlara hem de statükoya mahkûm eden tükenmiş zeminlerde daha fazla zaman kaybı beyhudedir. Kıbrıs Türk tarafı olarak statükonun devamına hayır diyoruz.

Ayrıca, geçiş kapılarını kullanmak isteyenlere kolaylık sağlamak adına önümüzdeki günlerde bir çözüm üretmeyi ümit ediyoruz.”

Tatar, Türkiye’nin uluslararası arenadaki liderliğinin Kıbrıs Türk halkına verdiği desteği vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

"Statükonun muhafazasına hayır diyoruz"

“Türkiye Cumhuriyeti’nin, vicdanın sesi olarak savaşlar ve krizler karşısında sergilediği liderlik bizlerin de göğsünü kabartmaktadır. Şiddet yerine diplomasinin önemini uluslararası sisteme gösteren bir ülke olarak Türkiye, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve uluslararası statüsünün teyidi için büyük bir mücadeleye destek vermektedir.” 

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs meselesinde federasyon modelinin çözüm üretme kapasitesini yitirdiğine dikkat çekerek şu çıkışta bulundu:“1961 yılından bu yana tüm insan haklarımızı engelleyen ve 56 yıllık müzakere süreçlerinde başarısızlığa yol açan federasyon modeli, iki tarafça kabul görmemektedir. Biz, statükonun muhafazasına hayır diyoruz. Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü, çözümün temelidir.”

"Yeni bir geçiş kapısı açılmasının şart"

Tatar, geçiş kapıları konusunda yaşanan sorunlara da değindi. Lefkoşa’nın doğusunda yeni bir geçiş kapısı açılmasının şart olduğunu vurguladı:

“Halihazırda dokuz geçiş kapısı bulunmakta ve toplam geçişlerin yüzde 65’i Metehan Kapısı’ndan gerçekleşiyor. Haspolat bölgesinde yeni bir kapı açılması bu yoğunluğun azaltılması ve ticaretin artırılması için elzemdir. Ancak Rum tarafı, buna şartlar öne sürerek yaklaşmaktadır. Biz, bu şartları kabul edilemez buluyoruz.”Mart 2025’te İsviçre’de Birleşmiş Milletler ev sahipliğinde planlanan gayriresmi zirvenin Kıbrıs için kritik bir adım olacağını söyledi. Zirvede ülkeler arası diyaloğun geliştirilmesi hedefleniyor:

“Bu toplantıda Kıbrıs’ın geleceği, taraflar arası krizlerin çözümü ve işbirliği alanları ele alınacaktır. Kıbrıs Türk tarafı, gerçekçi ve pragmatik bir yaklaşımla diyaloğu sürdürecektir.”

Tatar, Doğu Akdeniz’deki jeopolitik gelişmelerin KKTC’nin stratejik önemini artırdığını ifade ederek, şu ifadelere yer verdi.

Başbakan Üstel Dışişleri Bakanı Fidan'ı kabul etti Başbakan Üstel Dışişleri Bakanı Fidan'ı kabul etti

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bu bölgede huzurun, barışın ve güvenliğin anahtardır. Yeni Türkiye Yüzyılı vizyonuyla KKTC’nin uluslararası statüsü daha da yükselmiştir. KKTC’nin egemen eşitlik temelinde kabul gördüğü bir uzlaşı, çözümün anahtardır. Bu yolda bize verdiğiniz destek için minnettarız.”

Bakan Fidan, tarım, ekonomi, ulaştırma, enerji ve telekomünikasyon gibi alanlarda KKTC ile iş birliklerini artıracaklarını belirtti. Bu konuda şu sözleri dile getirdi:

F İ D A N-1

Fidan: "KKTC ile iş birliğini artırmayı sürdüreceğiz"

“Kıbrıs Türk halkının son 50 yıldır maruz kaldığı izolasyonlar, sessiz bir insanlık suçu haline gelmiştir. Dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu insanlık suçunun sessiz ortakları bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti olarak, KKTC’nin bu izolasyonlardan zarar görmemesi için çaba gösteriyoruz ve göstermeye de devam edeceğiz. Tüm kurumlarımızla KKTC ile iş birliğini artırmayı sürdüreceğiz.

Son 50 yılda adada bir gerçeklik oluşmuştur. Bu gerçeklik, adada iki ayrı toplumun ve iki ayrı kesimin birbirinden bağımsız bir şekilde kendilerini yöneterek bugüne gelmelerini sağlamıştır. Kıbrıs’ın iki devletli çözümle yoluna devam etmesi gerekmektedir. Kıbrıs sorununa 50 yıldır sonuç vermeyen yöntemlerle çözüm aramak, beyhude bir zaman kaybıdır. Adada devlet ve bağımsızlık statüsünün tescil edilmesinden başka bir çözüm olmadığını tüm muhataplarımız da görmektedir.

İki devletli çözüm

Kıbrıs sorununa iki devletli çözümün kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Fidan, şu açıklamalarda bulundu:

“Uluslararası toplum, gerçekliğin hukuki zeminde kabul edilmesi gerekliliğini artık anlamalı. Kıbrıs’ta barış ve istikrarı sağlayacak olan tek yol, iki devlete dayalı bir yapıdır.”

"Gerçeklerle bağdaşmayan yöntemleri zorlamaya çalışmak, uluslararası sistem ve hukuk açısından doğru değildir. İki devletli çözümün hayata geçirilmesiyle birlikte burada büyük bir kalkınma hamlesinin yapılacağı kesindir. Adada iki devletin geliştireceği iş birliği modelleri, tek bir çatı altında bulunmaktan çok daha fazla potansiyel ortaya koyacaktır."

"İki devletli çözümle adanın yoluna devam etmesi gereklidir"

Herkes siyasi risk almadan yoluna devam ediyor; ancak bu durum adaya çözüm getirmemekte ve geçen yılların neden olduğu ekonomik kayıpları telafi etmemektedir. Geçmişten ders çıkararak, iki devletli çözümle adanın yoluna devam etmesi gereklidir. Bunun bölgeye ve küresel barışa sağlayacağı katkı çok büyük olacaktır. Uluslararası toplumu bu gerçeği görmeye ve gereğini yapmaya davet ediyoruz.

"Cesur olmaya davet ediyorum"

Doğu Timor’da oldu, Güney Sudan’da oldu; neden Kıbrıs’ta olmasın? Burada asıl çağrımı Kıbrıs Rum kesimine yapıyorum. Eğer Kıbrıs adasını daha ileriye, kalkınmış bir noktaya taşımak istiyorlarsa, bu tür çözümleri hayata geçirme konusunda cesur olmaya davet ediyorum. İki devletli çözümden sonra, otorite sahibi siyasetçilerin bir araya gelerek adayı daha ileri götürmek için ellerinden geleni yapacaklarına inanıyorum.”

“Kıbrıs Türk halkının refahı ve gelişimi için birlikte daha fazla projeyi hayata geçireceğiz. Kaynakları etkin kullanarak KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durmasını destekliyoruz.”

(KAYNAK: BRT-KIBRIS-KIBRIS GERÇEK)