EVLERDE YANAN ATEŞ; ULUSAL BİR SORUN… HER KÖŞEDE VE HER ŞEKİLDE UYUŞTURUCU SATILIYOR; GENÇLERİN MADDEYE ERİŞİMİ ÇOK KOLAY
ASLAN GİBİ ÇOCUKLAR YERLERDE SÜRÜNÜYOR; AİLELER PERİŞAN… TEDAVİ İÇİN DEVLETİN İMKANI YOK; BAĞIMLI GENÇLERE SAKİNLEŞTİRİCİ İĞNE… HEM ÖNLENEMİYOR; HEM TEDAVİSİ YOK…
Uyuşturucu belası, ülkeyi örümcek ağı gibi sararken, alınması gereken onlarca tedbir, yapılması gereken çok sayıda yasa, tüzük ve uygulama var. Sadece polisin uyuşturucu yakalaması üzerine kurulu bu sistem, maalesef gençleri bir bir kendi ağına çekiyor. Olan ailelere ve çocuklarına oluyor
Dün sizlere iki isimden bahsetmiştim. Dün gün boyu bu iki ismin hikayesi ve bu iki ismin hikayesine benzer hikayeleri dinledim. Biri Nezif Özhançer, diğerinin adı ise Tolga Keçeli… Nezif uyuşturucu komasına girerek öldü, Tolga Keçeli ise bu beladan bir türlü kurtulamıyor
Mesela Tolga Keçeli… Hemşire. Ameliyathane hemşiresi olabilmek için çok çalışıp, çok iyi eğitim almış bir genç. Anne- babası, toplum içerisinde bir birinden itibarlı kişiler. Varları yokları, çocukları için. Tolga düşmüş, ailenin kaldırmaya gücü yetmiyor
Ne diyor annesi: Bir evladı evde yalnız bırakmaktan korkmak ne demek? Askere gidene kadar ağzına sigara koymayan bir oğlum vardı. Şimdi hastaneye yatırsak kaçıyor. Tedavi için de AB uyumlu yasalara ihtiyacımız var. Aksi sadece biz değil, kimse evladını tedavi ettiremeyecek
Peki ya Nezif Özhançer? Arkadaşlarından dinledim… Bilgi küpü…”Nasıl bir çocuktu?” Diyorum.., “Kafası zehir gibi çalışırdı” diyor arkadaşı. Düşünsenize son teknoloji araçlara program yükleyen, modifiye ustası, bu alanda kendini geliştirmiş bir çocuktu… Şimdi yok
Neden üzerinde duruyorum ısrarla sizce? Yahu bu ülke 24 saatte iki gencinden birini kaybetti, diğer gözümüzün önünde olmaması gereken bir durumdaydı. Ailesinin isyanı, anne babasının feryadı duyulmayacak gibi mi? Gökkubbe yıkılmalıydı ama, üstünkörü geçtik bu konuyu da
Bu kadar uyuşturucu nasıl giriyor bu adaya? Esas mücadele edilmedi gereken bu değil mi? Mesela, uyuşturucu batağına saplanan ülkeler hangi tedbirleri almışlar? Bir baksak ya. Çünkü biz de dibine kadar uyuşturucu batağına batmış bir ülkemiz. Öyle değil mi?
Polis tek başına mücadele ediyor. Aylar önce, polis rekor düzeyde uyuşturucu yakaladı da, siyasilerimiz gurur duydu. Neden? Niçin? Basıl bu duruma geldik diye sorgulayacağına, gurur duyuyorlar bir de… Bu küçücük ülkede, kuş bile uçmamalı oysa…
Tedaviyi hastanın kendi insiyatifine bırakan bir sistemimiz var. Yetmedi, kalkıp kaçıyor hasta. Olmadı, “tımarhanede sakinleştirici” vererek hasta tedavi ediyoruz. Bir ülkenin bitmeyen ve sürekli büyüyen bu sorun karşısında elinin kolunun bağlı, siyasetinin ise bu kadar çaresiz olmasını aklım almıyor, vicdanım kaldırmıyor
Uyuşturucu satarak büyük paralar kazanalar var. Uyuşturucu trafiği idare edenler var… Yabancı uyruklu bir çok şahıs nasıl bu adada bu kadar zengin sanıyorsunuz? Bu ülke gençlerine acımayanlara, sistem bu kadar şefkatli olmamalı. Boğazlarına basmalı, nefeslerini kesmeli
NOT: Akşam kanun hükmünde kararname ile “bilerek ve isteyerek vergi dairesine karşılıksız çek kesenlerin” yüzde 80 vergi borçlarını bağışladılar. Gümrükten geçenden söke söke vergi alarak hayatı daha da pahalı hale getirenler, talimatla seçtikleri kişileri re’sen vergi ile cezalandıranlar, yandaşlarına vergi affında son derece cömert… Yazık... Vergi Dairesi memurları bir kendilerini sorgulasın. Kime hizmet ediyorsunuz? Devlete? Hükümete? Vatandaşa?

İstihdam endeksi yıllık yüzde 3 arttı İstihdam endeksi yıllık yüzde 3 arttı

Başlık bul 5 tane bir tane da açıklama yaz kısa