Hüdaverdi'nin açıklaması şu şekilde: 

"Genel Başkanımızı ve Kıbrıs Türk toplumunu hedef alarak hakarete varan ifadelerle dolu bir açıklama ile karşı karşıyayız. Şahsım, temsil etmekte olduğum siyasi parti ve tüm Kıbrıs Türk toplumu adına derin bir üzüntü ve şaşkınlık içerisindeyim.

"Sorumluluk bilinciyle hareket etme yükümlülükleri bulunmakta"

Mavi dil hastalığı zarar ödemeleri yapıldı Mavi dil hastalığı zarar ödemeleri yapıldı

Makam sahibi kişilerin, siyasi nezaket ve teamüller çerçevesinde bulundukları mevkinin sorumluluk bilinciyle hareket etme yükümlülükleri bulunmaktadır. 

Anavatanımıza olan sevgimizin sorgulanmasına hiçbir surette izin vermediğimiz gibi, halk iradesiyle seçilmiş makamların bu tür seviyesiz saldırılara maruz bırakılmasına da asla müsamaha göstermeyeceğimizi önemle vurgulamak isteriz.

"Toplumsal infiale yol açabilecek nitelikte tehlikeler barındırmakta"

Devlet aklından uzak ve sorumsuzca yapılan bu tür açıklamalar, iki devlet arasındaki ilişkilerde gerginliğe sebebiyet vermekte olup toplumsal infiale yol açabilecek nitelikte tehlikeler barındırmaktadır.

Anavatan ile olan güçlü bağlarımızın titizlikle korunmasına yönelik hassasiyetimiz tarihimize ve köklerimize olan derin bağlılığımızdan kaynaklanmaktadır. 

Unutulmamalıdır ki, Kıbrıs Türk toplumu yalnızca gelenek ve tarihine değil; aynı zamanda onuruna ve şerefine de büyük bir sadakatle bağlıdır."