Ülkede “ayrıcalıklı kesim” ve “torpilli” figürlerin varlığı, adalet duygusunu sorgulatmaya devam ediyor. Bu çarpıcı durumun en belirgin örneklerinden biri, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Girne Kadın Kolları Başkanı Fatoş Ünal, nam-ı diğer Juju'nun yaşadığı olaylarla ortaya çıktı. Ünal, Başbakan Ünal Üstel’e olan yakınlığıyla tanınıyor ve bu yakınlığının getirdiği ayrıcalıklardan faydalandığı iddiaları gündemde.
Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nde (KSTBU) yürütülen ve adı karışan herkesin kelepçeli şekilde Mahkemeye çıkarıldığı sahte diploma soruşturmasında, Fatoş Ünal’ın özel bir muamele gördüğü belirtiliyor. Bu süreçte, Ünal’ın ünlenmesindeki en büyük faktör, Üstel’in Başbakan olduğu dönemde hükümetin tüm kademelerinde istediği her şeyi yaptırabilme yeteneği olarak öne çıkıyor. İddialara göre, Ünal’ın etrafındaki kişiler, onun istediği herkesi vatandaş yapabildiğini, arazi ve arsa tahsis ettirebildiğini ve kamuya istihdam sağladığını söylüyor.
Fatoş Ünal’ın bilinen “Juju” adlı butiği, onun bu ayrıcalıklı muamelelerin merkezinde olduğunu gösteriyor. Ulusal Birlik Partisi (UBP) Girne Kadın Kolları Başkanlığı için yapılacak seçimler bugün gerçekleşecek. Mevcut başkan olarak yeniden aday olan Fatoş Ünal, seçimlerde Müge Değirmencioğlu ile başkanlık için yarışacak.
Ancak, UBP’nin kurultay sürecindeki üyelerinin büyük çoğunluğunun sahte diplomaya sahip olmalarına rağmen halen aday olarak kabul edilmeleri dikkat çekici bir durum. Bu durum, adalet sisteminin işleyişi ve UBP’nin yargıyı etkileme çabaları hakkındaki endişeleri artırıyor.
Juju’nun polis ve yöneticilerle olan yakın ilişkisi, yargıyı etkileyip etkilemediği konusunda tartışmalara yol açtı. Eğitim alan ve gerçekten diplomaları için emek sarf eden öğrencilerin mağduriyetleri göz önüne alındığında, bu olayın üstünün kapatılması ve adaletin sağlanıp sağlanmadığı konusundaki sessizlik, toplumsal adalet arayışını daha da sorgulamalı hale getiriyor.
Bugün yapılacak seçimlerle birlikte, Fatoş Ünal’ın ayrıcalıklı muameleleri ve torpil uygulamaları üzerine tartışmaların artması bekleniyor. Kamuoyunda adalet duygusunun ve şeffaflığın nasıl sağlanacağına dair sorular gündemde kalmaya devam ediyor.