Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Atatürk Öğretmen Akademisi'nin giriş sınavı sonuçlarının çok konuşulduğuna dikkat çekerek, sosyal medya üzerinden bir değerlendirme yaptı. 

CTP Lideri Erhürman, "Aslında çok daha fazla konuşulmalı. Konuşulmakla kalınmamalı, bu sonuçlar üzerinde ciddi bir çalışma yapılıp, sonuçları kamuoyuyla paylaşılmalı" dedi. 

BUSİAD'dan Keles'e nezaket ziyareti BUSİAD'dan Keles'e nezaket ziyareti

"Konuyla ilgili bilgisine güvendiğim eğitimcilerimizden bazılarıyla konuştum" açıklamasını yapan Erhürman, dört madde sıralayarak, şöyle devam etti:

  1. "Her şeyden önce, bu kez basına yansıdığı için çok konuşulan bu sonuç maalesef ilk kez ortaya çıkmıyor. Yani bu ilk alarm değil. Benzer alarmlar zaman zaman Kamu Hizmeti Komisyonu sınavlarında da çaldı.
  2. Elbette bir tek Matematik ya da İngilizce sorusunu dahi doğru yanıtlayamayan birisi nasıl öğretmen olacak sorusunun gündeme gelmesi vahim.
  3. Ama galiba en az onun kadar vahim olan, bizim kendi eğitim sistemimiz içerisinde lise diploması verdiğimiz çocuklarımızın azımsanamayacak bir kısmının bu sınavda tek bir Matematik veya İngilizce sorusunu dahi doğru yanıtlayamamış olması.
  4. Bir de şu var ki hiç önemsiz değil: Örnek vermek gerekirse, 2004'te 1200 civarında aday girmiş bu sınava. Aralarından 40 kişi AÖA'ya girmeye hak kazanmış. Bu yıl yalnızca 354 aday var. Aralarından 60 kişi hak kazanacak."

Erhürman, "Bir alarm da burada var duymak isteyenlere. Öğretmenlik mesleği eskisi kadar cazip mi, değil mi? Cazibesini neden kaybetti? Kimler, hangi yanlışlarla cazibesini kaybetmesine katkıda bulundu? Bunları da sormak zorundayız kendimize" ifadelerini kullandı. 

"ÜLKEYİ YÖNETTİĞİNİ İDDİA EDENLERDEN HERHANGİ BİR AÇIKLAMA DUYULDU MU?"

"En kıymetlilerimizi, çocuklarımızı yetiştiren mesleğin cazibesi azaldıkça azaldı" diyen Erhürman, açıklamasının devamında ise şunları kaydetti:

"En kıymetlilerimize, çocuklarımıza verdiğimiz eğitimin kalitesi, sıfır Matematik, sıfır İngilizcelere kadar düştükçe düştü. En kıymetlilerimize, çocuklarımıza eğitim verecek öğretmenlerimizle ilgili endişelerimiz arttıkça arttı. Sahi, toplumun pek çok kesiminden bu sonuçlarla ilgili endişeli yorumlar gelirken, ülkeyi yönettiğini iddia edenlerden herhangi bir açıklama duyuldu mu? Şimdi hep birlikte "bizler için çocuklarımız canımızdan daha değerli. Yemeyiz, yediririz, giymeyiz giydiririz. Çocuklarımız geleceğimizdir" türküsünü söylemeye devam edebiliriz..."