Satın aldığımız paketli suların farklı renkteki kapaklarının olması suyun türü hakkında bilgi verdiği yönünde TV, radyo, yazılı basın ve sosyal medyada çıkan haberlerde farklı mecralarda yayılan bilgilerin varlığı tüketicilerin hangi suyu alacağı konusunda daha dikkatli davranmalarını sağlıyor. Ancak su kapakları hakkında yapılan araştırmalarda bu renklerin suyun türü hakkında net bilgi sağlamadığı yönünde. Ambalajlı Su Üreticileri Derneği ( SUDER)'den yapılan açıklamada Türkiye'de bulunan kapak renklerinin suyun çeşidi veya içeriği ile ilgili olmadığı belirtildi.
Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşabey Kalebaşı, su şişelerinin kapakları ile ilgili yaptığı açıklama şu şekilde:
"Son dönemlerde TV, radyo, yazılı basın ve sosyal medyada çıkan haberlerde, ambalajlı su şişe kapaklarının rengi ile ambalajlı suların sınıflandırılması ve tanımlanması arasında bir ilişki kurularak tüketiciler yanlış yönde bilgilendirilmektedir. Tüketicilerimiz bu açıklamalardan etkilenerek kafa karışıklığı yaşamakta, bu konuda ambalajlı su üreticisi üye firmalarımıza sık sık sorular yöneltmektedir.
Ambalajlı su üreticisi firmalarımız, Sağlık Bakanlığı’nın “01.12.2004 tarih ve 25657 Sayılı Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik ve 17.02.2005 tarih ve 25730 Sayılı İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre üretim izni almakta ve üretim faaliyetlerini yürütmektedir. Ambalajlı suyun tanımı (doğal mineralli su, kaynak suyu ve içme suyu) ise yine bahsi geçen yönetmeliklere uygun olarak yalnızca şişe üzerindeki etiketlerde ve suyun ruhsatında belirtilmekte ve şişe kapağı üzerinde “suyun adı”na yer verilmektedir. İlgili yönetmeliklerde şişe kapaklarının renklerine ilişkin herhangi bir zorunluluk tanımlanmamakta; kapak renginin suyun tanımı ve sınıflandırılması ile herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır." ifadelerinde bulundu.
Türkiye’de ambalajlı su üretimine dair kurallar İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik ile düzenleniyor. Şişelerin kap, kapak ve etiketlerine yönelik hükümler ise yönetmeliğin üçüncü bölümünde yer alıyor.
Burada su kapaklarıyla ilgili yer alan maddelere baktığımızda;
“Su kaplarında kullanılacak kapaklar için ilgili Bakanlıktan izin alınması ve bu kapakların aşağıdaki özelliklere sahip olması şarttır.
a) Kapaklar su ile etkileşmeyen ve insan sağlığına zarar vermeyen plastik veya metalden yapılır ve imlahanede bulunan otomatik kapaklama makinesinde, yırtılmadan veya bozulmadan açılmayacak şekilde kapatılır.
b) Suların bardak şeklindeki kaplara dolumunda, yapıştırıcı kullanılmaksızın bardak ağzını tamamen kapatacak şekilde, tekniğine uygun kapaklar kullanılır. Bu kapaklarda, kolay açılabilmesi için açma uzantısı bulunur. Kapaklar, imlahanede hijyenik şartlarda muhafaza edilir.
Kullanılmış veya bozulmuş kapakların kullanılması yasaktır.” yönetmelikte sayılan özellikler arasında renk kategorizasyonu ile ilgili bir bilgi yer almıyor. Sularda kapak renginin doğa ve su rengi ile bağdaşmasının uyum açısından önemli olduğu belirtilmiştir.İnsani tüketim amaçlı sularla ilgili uluslararası bir düzenleme bulunmuyor AB tarafından getirilen düzenlemede de şişe kapaklarının renkleriyle ilgili bir ibare yine yer almamakta. Uluslararası Şişelenmiş Su Birliği’nden (IBWA) yapılan açıklamada kapak renklerinin seçimi markaların tercihine bırakılmış durumda.
Suyun cinsi ve suya uygulanan işlemler etiket üzerinde gösteriliyor. Suyun cinsine dair bilgiler ise şişelerin üzerindeki etikette yer alıyor.
Yönetmelikte şişedeki sulara uygulanan işlemlerin etiket üzerine yazılmasının zorunlu olduğu belirtilmiş. Yönetmeliğin 34. maddesinde yer alan ilgili hükümler şu şekilde:
“Suların etiketinde; suyun adı, cinsi, imla edildiği yerin adresi… Valilikçe verilen iznin tarih ve sayısı… Valiliğin uygun gördüğü uyarılar, ayırma işlemi gibi… Valiliğin izni ile suya uygulanan işlemler ve suyun sahip olduğu parametreler yer alır…
İçme sularında, suyun fiziksel ve kimyasal niteliklerini değiştirici ters osmoz, filtrasyon ve benzeri işlemler uygulanması, kaynak sularında ise demir, mangan, kükürt ve arseniğin ozonla zenginleştirilmiş hava kullanılarak, florürün ise aktif alüminyum kullanılarak ayrıştırılması halinde bu hususların etiket üzerinde okunacak şekilde belirtilmesi zorunludur. Kaynak sularının ozonla zenginleştirilmiş hava ile işleme tabi tutulması halinde, etiketinde ‘Tekniğine uygun olarak, ozonla zenginleştirilmiş hava ile oksijenleme işlemine tabi tutulmuştur.’, florürün aktif alüminyum ile ayrıştırılması halinde ise ‘aktif alüminyum kullanılarak florür düzeyi düşürülmüştür.’ uyarısının yer alması zorunludur.” Yönetmeliğe göre şişe suların cinsi ve sulara uygulanan işlemlerin şişelerin etiketlerinde gösterilmesi gerekiyor. Yani şişe kapakları değil etiketler suyun türü hakkında bilgi veriyor.
Ancak düşünülmesi gereken nokta ise şu: Su şişe kapağı renklerinin suyun türünü gösterdiğine dair neden genel kanı mevcut? TV, radyo, yazılı basın ve sosyal medya gibi mecralar kapak renklerinin suyun türünü yansıttığını söylerken su üreticileri tarafından böyle bir durumun olmadığı yönetmeliklerde belirtilmediğine dikkat çekilmekte. Ancak bu açıklamalar genel kanının ortadan kaldırılması noktasında yeterince etkili olamıyor. Çünkü genellikle bu tür haberlere TV, radyo, yazılı basın ve sosyal medya gibi kitle iletişim araçlarında her zaman rastlamak mümkün. Bu ikircikli durum tüketiciler tarafında halen su seçiminde temkinli davranma eğilimi yaşatıyor. Son günlerde gıda ürünlerinde tağşiş ve taklit olaylarının da yaşanmış olması yaşamın kaynağı olan su hakkında da endişelere ve soru işaretlerine sebebiyet vermekte. Tüketicilerin su alımında kafa karışıklığı yaşamasına sebep olan bu genel kanının yayılmasının önüne geçilmesi noktasında yetkililerin daha etkili yöntemlere ihtiyacı olduğu görülüyor.