Uzun zamandan beri yaptığımız haberlerde kamu taşımacılığına dikkatleri çekerek, polisle gerekli istişareye girmemizin ardından Polis Genel Müdürlüğü dahil olmak üzere trafik şubelerinin ve denetleme kurulunun da bilgilendirilmesini gazetemiz olarak verdiğimiz yazılı dilekçelere yapıyoruz. Ancak bu dilekçelere kesinlikle itibar etmeyen Polis Genel Müdürlüğü'nde trafik denetimleri kamu taşımacılığında denetim yapılması konusunda göz önüne sunulan kısım radar cezaları, telefonlarda konuşanlara yasal işlem uygulama ve küçük araçların seyrüsefer kurallarına uygun olmayan kısımlarından ceza yazmalarından ibaret kalıyor.
Bunun dışında kamu taşımacılığındaki araçların yasaya uygun olmadığı halde seyrüsefer etmeleri, kamu taşımacılığında ve öğrenci taşımacılığında çocuklarımızın her türlü tehlikeye açık şekilde önlem alınmadan seyrüsefer eden araçlar halen denetlenmemekte ve sorun olarak karşımızda durmaktadır. Mesleki sürüş belgesi olmayan hatta yasada ceza almış kişilerin kullanamayacağı araçları kullanarak çocuklarımızın, ülkeye ziyarete gelen turistlerimizin ve vatandaşımızın canını tehlikeye atan kişilerle her gün taşımacılık yapıldığı gözlemleniyor. Sürücüler arasındaki kavgalar, sopalı, bıçaklı saldırılar da son günlerde kamu taşımacılığındaki sorunların hangi boyutta olduğunu gösterirken bu olayları görmezden gelen Polis Genel Müdürlüğü'nün denetim yapmasını kim engelliyor? Denetimlerin yapılması neden engelleniyor? Polis Genel Müdürlüğü neden bu konuya dokunmuyor? Trafik denetimlerinde neden bu olaylar görmezden geliniyor? soruları vatandaşın aklına geliyor.
Diğer taraftan gelen iddialarda ise birçok polisin ve üst düzey görevlinin yakınlarına aldıkları kamu taşıma izinleri ve polise etki eden ortaklıkların olduğu konusu. Konu hakkında polis birimlerinde tarafsız gözlemlerin yapılması gereklidir. Aksi halde yaşanan bu olumsuz durumlar gazetemizde gündeme gelmeye devam edecektir.