Özersay, “Namazını kılan, orucunu tutan bir annenin evladıyım. Türban takan bireylerle hiçbir zaman bir sorunum olmadı, herkesin inancı ve tercihi kendisine aittir. Saygı duyarım,” diyerek, bireysel inançlara ve ibadetlere her zaman saygı gösterdiğini belirtti.
"FARKLI KIYAFETLERLE OKULA GELMELERİNİ DOĞRU BULMAM"
Konuya hukuki ve toplumsal açıdan yaklaşan Özersay, “18 yaşından küçük çocukların üniforma dışında, türban da dahil olmak üzere, farklı kıyafetlerle okula gelmelerini doğru bulmam. Çünkü bu bireyler henüz hukuki işlem ehliyeti olmayan çocuklardır” dedi.
Evlilikten mal alımına kadar birçok konuda yasal olarak karar veremeyen bireylerin, dini semboller taşıyan kıyafet tercihleri konusunda da özgür bırakılmasının sakıncalarına işaret etti.
"ÜNİFORMA DIŞINA ÇIKILMASINA KARŞIYIM"
Özersay, üniversite yaşındaki öğrencilerin türban takmasının kendi tercihleri olduğunu ve buna her zaman saygı duyduğunu belirterek, “Üniversite öncesindeki eğitim kurumlarında ise eşitliği simgeleyen üniforma dışına çıkılmasına karşıyım” ifadelerini kullandı.
Özersay açıklamasında, olası uygulamanın Türkiye’den gelen bir talep olması durumunda da fikrinin değişmeyeceğini belirterek; “Türkiye bizim kardeşimizdir. Kardeşin doğru yaptığına alkış tuttuğu gibi, yanlışına da doğrudan söyleyebilmeli” dedi.
“KIBRIS’TAKİ LAİKLİK VE ÇAĞDAŞLIK ANLAYIŞI KENDİNE HAS BİR DEĞERDİR”
Kıbrıs Türk toplumunun laiklik ve çağdaşlık anlayışının tarihsel ve toplumsal geçmişiyle kendine özgü bir yapısı olduğunu vurgulayan Özersay, “Eğer buna dahi sahip çıkmayacak, gereğini yapmayacak ve susacaksak, tarih bizi onuru olmayan bir güruh olarak hatırlayacak. Buna müsaade edemeyiz, etmeyeceğiz” dedi.
