Özersay yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: 

"2017'de polise şikayette bulunmuştuk"

Açıklamada; "Bizdeki bilgiye göre Kooperatif Merkez Bankası Yönetim Kurulu Başkanı olduğu dönemde verildiği iddia edilen batık kredilerle ilgili." dedi. 2017 yılında biz Halkın Partisi olarak henüz Meclis’te değildik ve bu konuyu yakından takip ediyorduk. O dönemde Merkez Bankası’nın iddia edilen batık kredilerle ilgili olarak ve başka bazı uygulamalarla da bağlantılı olarak bir müfettiş raporu olduğunu kamuoyuna açıklamıştık ve o dönemde polis ifademizi almıştı.  Ardından bu konuda polise şikayette bulunarak bankanın zarara uğratıldığını iddia etmiş ve o dönemde elimize geçen raporu da Polise teslim etmiştik. Bu konuların basında yer alması ve bizim de eleştirilerimiz sonucunda sayın Tosunoğlu Banka yönetim kurulu başkanlığından istifa etmişti. (2017).

"UBP’li üyeler olumlu yaklaşmadılar"

2018 yılında hükümete geldiğimizde batık krediler konusunda yaptığımız bu şikayeti Polis üzerinden takip ettik ancak hiçbir biçimde siyasi bir müdahalede bulunmamaya özen gösterdik. Özellikle bir aşamada henüz krediler batık duruma düşmediği için soruşturma ilerletilmemiş zamana yayılmıştı. Ancak kredilerin geri ödeme tarihleri geldiğinde ve bazılarının batık kredi olduğu ortaya çıkmaya başladığında Polisin yeniden devreye girdiğini ve dosyayı yeniden canlandırdığını biliyorum. O aşamada bu kredi ve uygulamaların esas mağduru olan Bankanın şikayetçi olması için konu o dönemki yönetim kuruluna geldi (UBP-HP koalisyon hükümeti). Halkın Partisi’nin iki üyesi bu konuyla ilgili olarak doğrudan bankanın şikayetçi olması için bir tavır ortaya koydu. Ancak maalesef yönetim kurulunun UBP’li üyeleri buna olumlu yaklaşmadılar.

Aradan bir süre daha geçtikten sonra bu kez süreç hem doğrudan merkez bankasının da şikayetçi olması ve hem de UBP-DP-YDP hükümeti döneminde yeni banka yönetim kurulunun da şikayetçi olması üzerine yeniden ilerlemeye başladı. 2017 döneminde verilen kredilerin önemli bir kısmı da donuğa düştü.

"Konu 2017 yılına dayanmaktadır"

Özetle şunu söylemeye çalışıyorum sayın Tosunoğlu’nun bahse konu batık kredilerde rolü ve sorumluluğu, bir suç işleyip işlemediği yargılama sonucunda belirlenecek olan bir şeydir, ancak bu konu bugünlerde ortaya çıkmış bir şey değildir ta 2017 yılına dayanmaktadır ve bu konuda hem Halkın Partisi olarak bizim, hem Merkez Bankası’nın hem de Bankanın kendisinin şikayetleri mevcuttur ve Merkez Bankası tarafından 2017 yılında hazırlanan bir denetim raporuna dayanmaktadır.

"Kamuoyuna açıklanmalıdır ki ak koyun kara koyun ortaya çıksın"

Ancak yine de bizdeki bilgiler bu dosyanın çok daha önce Meclis’e gelmesi gerektiği yönündedir. Sayın Tosunoğlu’nun dün söylediği gibi bilinçli olarak siyasi bir hamle ile özellikle mi şimdi gündeme getiriliyor ve geçtiğimiz aylarda ciddi bir tartışmaya neden olan malum ihaleyle mi bağlantılıdır o bize göre de önemli bir soru işaretidir. Neden? Çünkü Meclis İç Tüzüğüne göre (129) dokunulmazlığın kaldırılması konusundaki komite “Dokunulmazlığının kaldırılması isteminin "siyasal amaçlara" dayandığı yargısına varırsa konuyu Meclis Genel Kurulu’na havale etmeyebilir. Dokunulmazlık kaldırılması talebinin bekletilip tam da bahse konu ihaleyle bağlantılı olarak şimdi gündeme getirildiği  iddia ediliyorsa bunun derhal açıklığa kavuşturulması elzemdir. İşte iç tüzükte de bu açıkça düzenlendiği için sayın Tosunoğlu hiç gecikmeden BAHSE KONU İHALE SÜRECİNDE YAŞANANLARI VE YAPILANLARI KAMUOYUNA AÇIKLAMALIDIR Kİ AK KOYUN KARA KOYUN ORTAYA ÇIKSIN.

"Dokunulmazlığın kaldırılması  çok da geciktirebilecekleri bir şey değildir"

 Her durumda odaklanılması gereken şey milletvekilliğinden istifa değil dokunulmazlığın kaldırılması olmalıdır. Erken seçim ve benzeri tartışmaları tetikleyeceği için milletvekilliğinden istifa konusu hükümet tarafından ertelenip Ekime atılmaya çalışılabilir oysa dokunulmazlığın kaldırılması  çok da geciktirebilecekleri bir şey değildir. Derhal dokunulmazlığın kaldırılması komitesini kurup konuyu Genel Kurula taşımak ve ortada bir suç olup olmadığının ortaya çıkarılması için adaletin ve yargılamanın  önünü açmak öncelik olmalıdır.

Ölü olarak bulundu! Ölü olarak bulundu!