"Uluslararası ilişkilerinde duyguların değil çıkarların belirleyici"
İki ayrı devlet siyasetinin bu gelişmelere tek başına neden olmadığını vurgulayan Özersay, günümüz uluslararası ilişkilerinde duyguların değil çıkarların belirleyici olduğunu söyledi.
Diplomatik ilişkilerin geçici ittifaklar temelinde şekillendiğine dikkat çeken Özersay, bu gerçeklik karşısında çözüm modellerinden bağımsız olarak hayal kırıklıklarının kaçınılmaz olabileceğini ifade etti.
Özersay’ın açıklamasının tamamı şu şekilde:
"Türk Devletleri Teşkilatı üyeleri neden güneyde Büyükelçilik açtılar ve KKTC’yi tanımayacaklarını açıkladılar? Bizim taraf iki ayrı devlet siyaseti izlediği için mi? Hayır.
'TÜRKİYE FEDERAL ÇÖZÜM SAVUNMAYA DEVAM ETMİŞ OLSAYDI TÜRK DEVLETLERİ BÖYLE BİR ADIM ATMAYACAKLAR MIYDI?'
Peki Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye Federal çözüm savunmaya devam etmiş olsaydı Türk devletleri böyle bir adım atmayacaklar mıydı? Var mıydı bunun bir garantisi? Hayır.
'ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE DUYGULARA YER YOKTUR, ÇIKARLAR TEMELİNDE GEÇİCİ İTTİFAKLARIN ÖNE ÇIKTIĞI BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ'
Günümüz uluslararası ilişkilerinde Duygulara yer yoktur. Müttefik olmak denilen şey anlamını büyük oranda yitirmiş durumdadır, çıkarlar temelinde şekillenen Geçici ittifakların öne çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Bunu göremez doğru okuyamazsak hayal kırıklıkları yaşamaya devam ederiz. Bu durum hangi çözüm şeklini desteklerseniz destekleyin aynıdır, değişmez.
Türkiye ile İsrail arasında diplomatik ilişkiler uzun süre adeta bitmişti. Bu süre zarfında İsrail ile Kıbrıs Rum yönetimi müttefik oldu. Şimdi bir Türk Devletleri Teşkilatı üyesi Azerbaycan Türk-İsrail ilişkilerinin normalleştirmesi için arabulucu/ kolaylaştırıcı rolünü üstlenmiş durumda.
Yakında Türkiye-İsrail ilişkileri yeniden normalleşirse Doğu Akdeniz’de çok daha farklı bir durum elbette ortaya çıkabilir.
Ve bütün bunlar Kıbrıs'ta ne tür çözümü savunursanız savunun, ondan bağımsız olarak hem küresel güç dengeleri hem de bölgesel menfaat ilişkileriyle şekillenecek"
