Tatar, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) heyetini kabulünde yaptığı açıklamada, “AB ile ilişkileri bağlamında böyle bir sürece girdikleri için herhalde böyle durum ortaya çıkmıştır. Bugüne kadar o coğrafyada bu tür ilişkiler içine girmeyen AB’nin, bugün bu anlaşmayı yapmasındaki temel hedefi 2022’den beri teşkilata (TDT) gözlemci üye olan KKTC’yi engellemektir” dedi.
Bildiride yer alan Kıbrıs meselesindeki BM kararlarına atıf yapılan maddelerin Türk devletleri tarafından gözden kaçmış olabileceğini vurgulayan Tatar, “AB ile ilişkiler olabilir, AB bir birlik, ama nüfusu 800 bin olan Rumların egemenliğinde değil. Rumlarla da ilişki kurabilirler ama dikkat etmeleri gerekir çünkü Rumların oynadığı oyun bambaşka” dedi. AB ile ortak bildiride yer alan ve söz konusu devletlerin uyma taahhüdünde bulunduğu 541 ve 550 sayılı BM kararları KKTC’nin tanınmamasını ve KKTC’nin Maraş bölgesinin Rumlara iade edilmesini öngörüyor.
