ERSOY: EĞİTİM BAKANLIĞI KAMU OKULLARINA BÜTÇE AYIRMIYOR

Okul aile birliklerinin okul yönetimi ile birlikte velilerden talep ettikleri kayıt parasını okullardaki eksiklikler sebebiyle istediğini söyledi. Kamu okullarının atıl durumda olduğunu, tuvalet kağıdının bile olmadığını belirten Ersoy, Eğitim Bakanlığı’nın kamu okullarına bütçe ayırmadığını vurguladı. Okul yönetiminin de zaman içinde pratik çözüm olarak velilerden okul harcı istediğini belirten Ersoy, fiili olarak yasadışı olan bu durumun artık normalmiş gibi kabul edildiğini anlattı. Bağımsızlık Yolu’nun yıllardır okulların önünde yaptığı eylemlerde hedeflerinin öğretmenler, okul yönetimi veya okul aile birlikleri olmadığını belirten Ersoy, bakanlığa da sorumluluklarının hatırlatıldığını ancak mevcut fiili devam ettirmenin de bakanlığın işine geldiğini kaydetti.

Ersoy, Eğitim Bakanlığı’nın kamu okullarına bütçe ayırmadığını vurguladı. Okul yönetiminin de zaman içinde pratik çözüm olarak velilerden okul harcı istediğini belirten Ersoy, fiili olarak yasadışı olan bu durumun artık normalmiş gibi kabul edildiğini anlattı. Bağımsızlık Yolu’nun yıllardır okulların önünde yaptığı eylemlerde hedeflerinin öğretmenler, okul yönetimi veya okul aile birlikleri olmadığını belirten Ersoy, bakanlığa da sorumluluklarının hatırlatıldığını ancak mevcut fiili devam ettirmenin de bakanlığın işine geldiğini kaydetti.

Grönholm Metodu seyirci ile buluştu Grönholm Metodu seyirci ile buluştu

NAZLI: OKULLARDA ALINMAK İSTENEN ÜCRET ANAYASAYA VE HUKUKA AYKIRI

Bağımsızlık Yolu Parti Meclis Üyesi Cansu N. Nazlı, Bağımsızlık Yolu’nun her okul kayıt dönemi okul kayıt harcı adı altında alınan ücreti gündem yapmaya çalıştığını söyledi. Bildiri dağıtımlarıyla farkındalık yaratmaya çalıştıklarını ifade eden Nazlı, genel anlamda alınmak istenen ücretin anayasaya ve hukuka aykırı olduğunu ortaya koymaya çalıştıklarını belirtti. Eğitimin Anayasal hak olması yanında, eğitimin 15 yaşına kadar zorunlu olduğunu belirten Nazlı, devlet tarafından zorunlu kılınan hizmetin para karşılığı olmasını sıkıntılı bir durum olarak değerlendirdi ve devletin yasa dışı bir şekilde para aldığının altını çizdi. Anayasa’nın Milli Eğitim Yasası’nın 51. maddesinde, okul aile birliklerinin okulun ihtiyaçları için her türlü zorlayıcılıktan uzak kalınma koşuluyla gönüllü olarak bağış toplanabileceğinin yazıldığını ifade eden Nazlı, okula kayıt yaptırırken verilen paranın da bağış adı altında alındığını, okul adına kesilmiş bir tahsilat makbuzunun olmadığını kaydetti. Bağışın sözlük anlamının gönüllülük üzerinden yorumlandığını aktaran Nazlı, alınan ücretin hem Anayasa’ya aykırı hem de bağış adı altında toplandığı için zorunlu kılınamayacağını vurguladı. 

Yasal ve hukuki olarak hiçbir boşluğun olmadığını, yasanın net olduğunu ancak temel bir hak ihlalinin yapıldığını vurgulayan Nazlı, yasanın uygulanabilmesi için yasaya bir yaptırımın eklenebileceği fikrini paylaştı. Maddi durumu iyi olan ailelerin harçları öderken “ne olmuş okula bağış olur” diye düşünebileceklerini, ancak ödeyemeyecek durumda olan aileleri de düşünmeleri gerektiğini söyleyen Nazlı, isteyen ailelerin daha sonra okula bağış yapabileceğini, dar geliri ailelerin çocuklarını en temel hakkından mahrum bırakmamış olacaklarını belirtti. Eğitim sendikalarının başka konularla ilgili çeşitli eylemler ve grevler ortaya koyduğunu ifade eden Nazlı, sözlü olarak açıklama yaptıklarını ancak eylem ve grev de yapılabileceğini iletti.