Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) eğitim sistemi, yıllardır çözüm bekleyen sorunların gölgesinde yeni eğitim yılına başladı. Öğretmen eksiklikleri, kalabalık sınıflar, tamir edilmeyen okullar ve geçici çözüm olarak kullanılan konteyner sınıflar, öğrenci ve velileri derinden etkiliyor. Eğitimdeki bu kaos, yalnızca sistemin yetersizliğini değil, aynı zamanda hükümetin eğitimi kurban ettiği siyasi hesapları da gözler önüne seriyor.
Konteyner Okullarla Başlayan Eğitim Yılı
Bu yıl, tamir edilmeyen okullar nedeniyle 294 sınıf ve odanın boşaltılmasının ardından 218 konteyner sınıf kurulmasıyla eğitim hayatına başlandı. Veliler, okullardaki bu geçici çözümlere isyan ederek, çocuklarının adeta savaş dönemini andıran koşullarda eğitim görmek zorunda bırakılmasını eleştiriyor. Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem de, konteyner sınıfları “sahra okulları” olarak nitelendirerek bu durumu hükümetin eğitime yeterince yatırım yapmamasının bir sonucu olarak değerlendiriyor. Veliler, konteyner sınıfların kalıcı hale gelmesinden endişe ediyor ve bu duruma harcanan 49 milyon TL’nin yeni okul inşaatlarına ya da mevcut binaların onarımına kullanılabileceğini dile getiriyor.
Öğretmen Eksikliği: Boş Geçen Dersler ve Kalabalık Sınıflar
Eğitimdeki sorunlar yalnızca fiziksel alanlarla sınırlı değil. KTOEÖS, Mağusa Çanakkale Ortaokulu ve Namık Kemal Lisesi’nde öğretmen eksikliklerinin ciddi boyutlara ulaştığını, birçok dersin boş geçtiğini ve sınıf mevcutlarının 40’ı aştığını açıkladı. 16 Eylül’de okulların açılmasına rağmen 74 öğretmen kadrosunun hâlâ doldurulmadığı, binlerce ders saatinin boş geçtiği vurgulanıyor. Eylem, hükümeti eğitimi siyasete kurban etmekle suçlarken, öğrencilerin temel eğitim haklarının ellerinden alındığını belirtiyor. “Çocuklarımız güvenliksiz konteynerlerde, öğretmensiz sınıflarda geleceğe nasıl hazırlanacak?” diye soran Eylem, hükümetin eğitime yönelik ilgisizliğini sert bir dille eleştiriyor.
Siyasi Hesaplar Eğitimi Geciktiriyor
KTOEÖS’e göre, okulların açılmasının bir hafta ertelenmesinin nedeni, öğretmen kadrolarının tamamlanmamasıydı. Ancak sendikaya göre, bu gecikmenin arkasında eğitim sistemindeki sorunları çözmek yerine, siyasi hesaplarla eğitimi manipüle etmek yatıyor. Sendika Başkanı Selma Eylem, “Yalanlarınıza, göstermelik kamusal eğitiminize ve siyasete dayalı anlayışınıza karşı direneceğiz” diyerek hükümetin eğitim politikalarını eleştirirken, öğrencilerin eşit ve kaliteli bir eğitim alması gerektiğini vurguluyor.
Eğitimde Çöküş: Yatırım mı, Göstermelik Çözümler mi?
Veliler ve sendika yetkilileri, hükümetin kalıcı çözümler üretmek yerine geçici ve göstermelik adımlar attığını savunuyor. Konteyner sınıflar ve öğretmensiz okullar, KKTC’nin eğitim sisteminin içler acısı halini gözler önüne seriyor. Eğitim Bakanlığı’nın, kaynakların yetersiz olduğunu ileri sürmesine rağmen, mevcut sorunlara kalıcı bir çözüm üretememesi, öğrencilerin geleceğini tehlikeye atıyor.
Kuzey Kıbrıs’ta eğitim sistemi, konteyner sınıflarda başlayıp boş geçen derslerle devam eden bu kaosun içinde ne kadar ilerleyebilir? Veliler ve eğitimciler, hükümetten somut ve kalıcı adımlar beklerken, eğitim sistemindeki bu kaosun üzerine, velilerden talep edilen yüksek ücretler de ayrı bir kriz yaratıyor. Devlet okullarında bile öğrencilerden eğitim materyalleri, ve diğer temel hizmetler için ek ücretler talep ediliyor.