İrsen Küçük Ortaokulu’nda yaşanan gelişmelere ilişkin Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) yazılı bir açıklama yaparak, yaşananları “derin bir üzüntü ve kaygı ile” izlediklerini belirtti. Açıklamada, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile hükümetin süreci doğru yönetemediği ve toplumu böldüğü gerekçesiyle kınandığı ifade edildi.
Tabipleri Birliği, İrsen Küçük Ortaokulu’nda yaşanan olayların kabul edilemeyeceğine dikkat çekerek, "Öğretmenlerimizin ve laik eğitimin yanındayız" dedi.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
İrsen Küçük Ortaokulu’nda son günlerde yaşanan olayları derin bir üzüntü ve kaygı ile izlemekteyiz. Eğitim sistemimizde hâlihazırda pek çok eksiklik ve sorun bulunurken, gündemde olmayan bir konunun hak ve özgürlük iddiası ile oluşturulmasının asıl sorumlusu, süreci doğru yönetemeyen Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ve hükümettir. Bu nedenle Bakanlığı ve hükümeti toplumu böldüğü için kınıyoruz.
Kim ya da kimler tarafından ortaya konmuş olursa olsun, bir çocuğun temel hak ve özgürlüğü adı altında dini bir sembolün siyasi malzeme haline getirilmesi asla kabul edilemez. Bu olayda sadece okula alınmayan çocuğumuz değil, okula devam eden diğer çocuklarımız da etkilenmekte olup, tüm öğrencilerin hem öğrenim hakları hem de psikolojik durumları ciddi zarar görmektedir. Dahası bu durumdan öğretmenlerimizi de etkilenmektedir.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) olarak çocuk haklarının korunmasından yana tavır aldık, almaya da devam edeceğiz. Çocukların haklarının siyasi çekişmelere alet edilmesine her zaman karşı durduk ve durmaya da devam edeceğiz.
Bu kriz, öğrencilerle birlikte öğretmenlerimizin de psikolojik ve sosyal baskılarla karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Eğitim sistemimizin temel taşı olan öğretmenlerimiz huzursuzluk içindedir ve yaratılan bu suni ortamda, ülkemizin tarihini hiç bilmeyen kesimlerce haksız ithamlara maruz kalmaktadır. Bu koşullarda sağlıklı bir eğitim ortamı ve dolayısıyla sağlıklı bir toplumdan söz etmek mümkün değildir.
KTTB olarak, toplum sağlığını bozan bu tür siyasi hamlelerin her zaman karşısında duracağız.
Yıllardır ülkemizde barış içerisinde ve saygı çerçevesinde yaşadığımız birliğimizi ve bütünlüğümüzü bozmaya çalışan, konuyu krize dönüştüren ve kendilerine yasal olarak verilmiş yetkileri kötüye kullanan yetkilileri, bu tarz çağ dışı kararları almaktan, toplumu provoke edip bölmekten derhal vazgeçmeye, provokasyonlara son vermeye ve laik düzene sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Laik, insan hakları temelli bir eğitim sistemi; Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne ve evrensel insan haklarına uygun bir anlayışla yeniden düzenlenmelidir.