Girne’de dün akşam meydana gelen trajik bir kazada, 31 yaşındaki Ömer Ülker, bir kamyonun başka bir çekici kamyon tarafından çekildiği sırada kaldırımda dengesini kaybedip ana yola düşmesi sonucunda hayatını kaybetti. Olayla ilgili açıklama yapan Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (KTMMOB) bağlı Makina Mühendisleri Odası (MMO) Başkanı Ayer Yarkıner, bu tür araçların şehir içinde güvenli hız ve tedbirlerle hareket etmesi gerektiğini belirterek, kazanın trafik güvenliğinin ihlali sonucu gerçekleştiğini vurguladı.

Naci Görür'den korkutan uyarı! ‘Büyük deprem üretebilir' Naci Görür'den korkutan uyarı! ‘Büyük deprem üretebilir'


Yabancı plakalı tırların yolda seyahat edebilmesi için hangi yasal dayanaklara sahip olduğu açıkça belirsiz. Büyük araçların sürücülerinin ehliyetlerinin KKTC yasalarına uygun olup olmadığı sorgulanmalıdır. Gece saatlerinde bu tırların yola çıkmalarına hangi yasalar izin veriyor? Polis teşkilatı, gözler önündeki bu sorunları görmezden gelerek ölümle sonuçlanan kazaların sorumluluğunu üstlenmekten kaçınmakta; bu durum kabul edilemez bir ihmalkarlık örneğidir. Görenler, yaşanan kazaları cinayet olarak nitelendirirken, yetkililerin sessizliği daha da büyük bir skandal.


Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığının ve Trafik Dairesi Müdürü Ahmet Aydın’nın, yasadışı bu tür araçların yolda olmasına göz yummakta; gazinoların kendi araçları olması iddiasıyla taşımacılık yapmalarına izin vermekte ve bunun sonuçlarını da görmezden gelmektedir. Aydının, iş araçlarının yasal olup olmadığına dair denetim yapmadan, bu tür araçların seyrüseferine olanak tanıması, halkın güvenliğini tehdit eden bir durumdur.Bunun yanında acaba Emrullah Turanlı’nın Taşyapı şirketine ait olduğu için mi bu yabancı plakalı tırlar yolda izinsiz bir şekilde seyahat edebiliyor sorusu ise akıllara gelmektedir.

Bu kazaların nedenleri arasında ağır araçların denetimsiz bir şekilde yolda olması, sürücülerin ehliyet durumlarının sorgulanmaması ve yasal izinlerin eksikliği yatmaktadır. “Aracın frenleri iptal edilerek mi çekiliyordu? Böyle bir durumda inanılmaz bir fren zaafiyeti ortaya çıkıyor” ifadesi, olayın daha ciddi bir soruşturma gerektirdiğinin altını çizmektedir. Şehir içinde ağır hizmet araçlarının bulunmasının tehlikeli olduğu ortadayken, işverenlerin de bu kazalarla ilgili sorumluluk alması gerektiği açıkça ifade edilmelidir.

Polisin, “Yaya kaldırımda yürürken aracın önüne düştü ve araç altında kalarak hayatını kaybetti” şeklindeki açıklaması, alınması gereken tedbirleri göz ardı eden bir anlayışın ürünüdür. Bu tür kaza açıklamaları, hem sürücülerin hem de işverenlerin sorumluluklarını örtbas etme çabasından başka bir şey değildir. Alınması gereken önlemler ve denetimlerin sıkılaştırılması, hem vatandaşların güvenliği hem de trafik kazalarının önlenmesi açısından elzemdir. Eğer bu konuda ciddiyetle adım atılmazsa, daha çok canın yanması kaçınılmaz olacaktır.