Kadın Kimdir? Niye 8 Martta Dünya Kadınlar Günü Kutlanır?

Öncelikle geçmiş dünya kadınlar günü tüm kadınların kutlu olsun! Geç oldu ama. Yazmaya ancak vakit bulabildim. Kusura bakmayın!

Bugünkü yazımda, yine farklı bir konudan bahsedeceğim.

Kadın kimdir? Kadın olmak ne demektir? Kadınlar sadece 8 Martta mı hatırlanacak?

Peki, bu 'kadın milleti' dediğimiz kavram nedir? Kadınlar, acaba ayrı bir dünyada mı yaşıyorlar? Eğer, ayrı bir dünyada yaşıyorlarsa, biz nerede yaşıyoruz? Nereden geldik? Bizi doğuran anneler günah keçisi mi?

Bu sorunların cevapları çok basit ve açık aslında. Kadın kimdir? Sorusunun cevabı da bunlara dahil.

Kadın dediğimiz insan, çoğu zaman aynı dünyada yaşayan birçok erkek milletinin günahlarını ödüyor. Ki bu millet, onları günah keçisi ilan ediyor.

En ince çizgimiz olan kadınlar, içimizde bulunmuş olduğumuz hayat isimli imtihanda, bizleri fiziksel gücümüzle sınıyor. Kaldı ki, bu çizgi Sırat Köprüsünden daha da incedir. Çok fazla günahkar insan, sadece onları suçluyor ve cezalandırıyor. Hem de suçsuz yere. Kendi günahlarını onlara yüklüyor. Bu durum, adaletin bittiği en son nokta. Şeytanın bile gurur yaptığına inanıyorum, bu duruma.

Oysa, önde yürüyen erkek, adımı atarken, kendi ayağına çelme takıp düşerken, hep tuzak arıyor. Oysa, kadının ayağı o kadar güçsüz ki, hırsından bunu unutuyor. O zavallı kadınlar, aslında onları zavallı halde bırakıyor. O kadınlar bunun kefaretini pahalıya ödüyor. Kalanlar da cehennemi deşiyor.

İntikam almak nedir? Bilmeyen o kadınlar 'eşitiz' diye bağırıyor hep bir ağızdan. Anne, bacı, kardeş veya eş oluyorlar bize. Biz adam olana kadar savaşmaya yemin ettiler.

Kadına şiddet uygulanınca veya istismar edilinceler, bunu yapanlara cahil diyorlar ama, sizce bu cehalet midir? Yoksa, şerefsizlik mi?

Aslında, hikaye önce bir adam ile kadının romanıyla başlar. Ancak, yazarlar onlar değiller. Başka birileri. Anonim. Romana Yasak Elma adını verdiler. Ve bu roman gerçekmiş. Öyle savunuyorlar.

Bu romanın nerede yayınlandığını hep merak ederdim. Bana Kutsal İncilden bahsettiler. Hikayeyi anlatmayacağım. Hani şu Yasak Elma var ya, onu işte. Yani, demek bu romanın gerçek olduğuna inanıyorlar. Hayret! Roman kurmaca türü değil mi? Yoksa, kadın düşmanlığı bir ibadet haline mi geldi?

Ne tuhaf değil mi? Kadına düşman olan bir erkek, aynı zamanda, ona düşkün veya sahip olabiliyor. Ha, şu da var tabi. Eğer, o kadına sahip olunamaz ise, o kadın kara toprağa ait oluyor. İbadet eden o erkek, bir cani de olur, zalim de. Allah'a şirk de koşar, sapık da olur! Dahası, inkar da eder, nankör de olur. Bunu yapan bu şerefsizler, kendisinden fiziksel olarak zayıf olana da bunları yapar.

Bizler de bu utanç verici şeyleri hatırlayıp, işte böyle her 8 Mart kadınlara iç çekerek anıyoruz!