Harup ürününe hak ettiği değerin verilmesi için ilgili tüm tarafların harekete geçmesi için çağrı yapıldı. Hem ürüne çok düşük fiyat verildi hem de üreticiye parası ödenmedi. Üreticiler: Niyet, Kıbrıs ile özdeşleşen harup ağaçlarının bakımsızlıktan kurumasını sağlamak mı?
ÜRETİCİ PARASIZ KALDI… “Ülkenin kara altını” olarak da nitelendirilen harup hasadının üzerinden 5-6 ay geçmesine karşın, üreticiler paralarını hâlâ alamadı. Üreticiler, 2023 yılında kilosuna 20 TL ödenen haruba, 2024’te de aynı fiyatın verildiğini hatırlatırken, “Hem ürüne çok düşük fiyat verildi hem de üreticiye parası ödenmedi. Üreticiyi batırmak mı istiyorlar? Niyetleri Kıbrıs adası ile özdeşleşen harup ağaçlarının bakımsızlıktan kurumasını sağlamak mı?” sorularına cevap arıyor. Esnaf, Zanaatkarlar ve Üreticiler Pazarlama Kooperatifi (EZKOOP) ve Büyükkonuk Zeytin Üreticileri Tarım Kooperatifi (Zeytin Koop) de ortak açıklama yaparak üreticinin ne zaman ödeneceğini sordu.
ÖDEME BELİRSİZLİĞİ… EZKOOP ve Zeytin-Koop açıklamada, üreticinin alın teri olan harubun Ocak ayında ödeneceği sözlerine rağmen, Şubat ayının sonuna gelindiği halde belirsizliğin sürdüğünü belirtti ve harup ürününe hak ettiği değerin verilmesi için ilgili tüm tarafların harekete geçmesi çağrısında bulundu. EZKOOP’tan yapılan açıklamada, “Harup aylar öncesinden hasat edilmiş, torbalanmış, kooperatiflerimiz aracılığıyla da Binboğa Yem Fabrikası ile yapılan protokol çerçevesinde Boğaz Tesisleri’nde sağlıklı bir şekilde depolanmıştır. Hangi üreticinin hangi köyden ne kadar ürün verdiğine kadar kayıtlar Harup Fabrikası ve Ezkoop Yetkilileri tarafından kayda geçirilmiştir.” denildi.
“VERİLEN SÖZLER YALAN”… EZKOOP ve Zeytin-Koop olarak üreticilerle birlikte üstlendikleri sorumluluğun harup ağacının ve ürününün geleceğe taşınmasından başka bir şey olmadığının kaydedildiği açıklamada, aradan 5 ay geçmesine rağmen verilen tüm sözlerin havada asılı kaldığı, sözlerin yalan olduğu savunuldu. Açıklamaya, şöyle devam edildi: “Harup, ülkemizin stratejik sanayi ürünlerden bir tanesi olması yanında, doğamızın ve orman varlığımızın da en önemli unsuru. Yetkililerin sergilediği bu çaresizlik, kabul edilebilir değildir. Üreticimizin giderek artan öfkesinin yanında ağaçları kesme noktasına gelmesi ayrı bir tehlike olarak önümüzde durmaktadır. Sonuç olarak, bir an önce üreticilerimizin ve kooperatifimizin de katılımıyla sadece tüketmekte ustalaşan bürokratik yapıların yıkılması gerektiğini vurgulamak istiyoruz.”
Kaynak: Gıynık Gazetesi
