Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile TUI tur operatörü arasında yapılan ve Avrupa'dan Güney Kıbrıs’a gelen turistlerin Kuzey Kıbrıs’a geçişini engelleyen yeni anlaşmayı eleştirdi. Ataoğlu, bu anlaşmanın Avrupa Birliği’nin (AB) serbest dolaşım ilkesine aykırı olduğunu belirterek, bu tür kısıtlamaların hem ekonomik hem de sosyal açıdan ciddi olumsuz etkiler yaratacağını ifade etti.

Ataoğlu, turistlerin seyahat özgürlüğünün ve serbest dolaşım haklarının kısıtlanmasının izahının olmadığını vurguladı. AB’nin bu uygulamaya sessiz kalmasının, temel ilkeleriyle çelişen böylesi bir konuda kayıtsız kalmasının, adadaki tek yanlı tutumunu bir kez daha sergilemesine neden olacağını belirtti. Bu tür uygulamaların, hem Kıbrıs Türkleri üzerinde uygulanan izolasyonları artıracağını hem de adadaki çözüm arayışlarına sekte vuracağını söyledi.

Ataoğlu, TUI’nin 31 Ağustos 2024’e kadar Kuzey Kıbrıs’a düzenlenen turları tamamen durdurma kararının, turizmin doğasına aykırı bir siyasi karar olduğunu ifade etti. Bu kararın sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin turizmini değil, aynı zamanda Güney Kıbrıs’taki ve Kuzey Kıbrıs’taki turizm rehberlerini ve sektörü de olumsuz etkileyeceğini belirtti. Turizmin, siyasete kurban edilmemesi gerektiğini, turizmden geçimini sağlayan insanları yok sayabilecek bu uygulamanın bir an önce geri çekilmesi gerektiğini vurguladı.

Evde Kalın Çağrısı: Peki, Altyapı Sorunlarına Ne Olacak? Evde Kalın Çağrısı: Peki, Altyapı Sorunlarına Ne Olacak?

Ayrıca, AB ve BM’nin böylesi uygulamalar karşısında kayıtsız ve seyirci kalmasının, bu iki uluslararası birliğin tarafsızlık ve güvenilirliğini ciddi şekilde sorgulatacağını belirtti. Ataoğlu, BM ve AB’nin, GKRY’nin iki halk arasındaki ayrımı daha da derinleştirecek tutumlarına karşı sessiz kalmaktan vazgeçmesi gerektiğini ve Kıbrıs Türk halkının insan hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesi gerektiğini ifade etti.