Kıbrıs'ın Karpaz Yarımadası'nın en uç noktası olan Zafer Burnu’nun güneyinde yer alan Apostolos Andreas Manastırı, tarih boyunca hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar için kutsal bir ziyaret noktası olmuştur. Manastır, adını İsa'nın havarilerinden Andreas’tan alır ve özellikle onunla ilgili mucizevi bir efsaneye ev sahipliği yapar.

|

Hristiyan inancına göre, Andreas, deniz yoluyla Kutsal Topraklar ve Kudüs’e giderken gemide su sıkıntısı yaşandığı bir sırada gemiden iner ve bastonunu manastırın bulunduğu yere vurur. Andreas’ın bastonunu yere vurmasıyla yerden su fışkırır. Geminin bir gözü kör olan kaptanı, bu suyla gözlerini yıkayınca, kör gözü iyileşir ve görmeye başlar. Bu mucize, Apostolos Andreas Manastırı'nın manevi önemini artırmış ve bölgeyi ziyaretçiler için kutsal bir mekan haline getirmiştir.

Manastır, 15. yüzyılda mucizenin gerçekleştiği yere inşa edilen küçük bir şapel ile başlamıştır. 18. yüzyılda manastırın bir bölümü daha inşa edilmiş, günümüzdeki dış cephesi ise 19. yüzyılda tamamlanmıştır. Manastır, 1974 Kıbrıs Harekâtı sonrasında bölgedeki Rum nüfusunun güneye göç etmesi ve Yeşil Hat'tan geçişin uzun yıllar mümkün olmaması nedeniyle ziyaretçi sayısında azalma yaşamıştır.

2000’li yıllarda sınır kapılarının açılmasıyla birlikte manastır tekrar yoğun ziyaretçi akınına uğramaya başlamıştır. Özellikle 15 Ağustos ve 30 Kasım tarihlerinde manastır, binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Bu tarihlerde, Hristiyan ziyaretçiler manastıra akın ederken, bazı Müslümanlar da manastırın Hristiyan azizine değil, bir İslam ermişine ait olduğuna inanarak burayı ziyaret etmektedir.

Neşet Ertaş Muğla’da anıldı Neşet Ertaş Muğla’da anıldı

Apostolos Andreas Manastırı, hem tarihi hem de dini özellikleriyle Kıbrıs'ın kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Yıllar içinde çeşitli inançlardan gelen insanların ortak bir buluşma noktası haline gelmiş olan manastır, ziyaretçilerine hem huzur hem de manevi bir deneyim sunmaktadır.