"Tüm bunlar, hayatın gerçekliğiyle örtüşmeyen unsurlardır"
söylemlerinin halkın yaşadığı gerçeklikten uzak olduğunu söyleyen Akansoy, “Devletin kurumlarının çok verimli çalıştığı ve bu yapının dünyadan da tanınma talep ettiği söylenebilir. Hatta federasyonun bittiğini söyleyebilirsiniz, federasyonu düşmanlaştırabilirsiniz. Ama tüm bunlar, hayatın gerçekliğiyle örtüşmeyen unsurlardır.” ifadelerini kullandı.
Bu tür siyasi anlatıların halkın yaşamına doğrudan yansımadığını belirten Akansoy, “Bu söylemlerle ekmek ucuzlamıyor, ihracat artmıyor, doğrudan uçuşlar başlamıyor. Diplomatik temaslar artmıyor. Balonu fazla şişirirseniz, sonunda patladığında büyük şaşkınlık yaşarsınız.” dedi.
"Söz konusu ülkelerin bağımsız karar alma haklarına saygı duyulmalı"
Akansoy, Avrupa Birliği ile Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan arasında imzalanan son iş birliği anlaşmasına yönelik kamuoyunda oluşan tepkileri eleştirdi. Akansoy, söz konusu ülkelerin bağımsız karar alma haklarına saygı duyulması gerektiğini vurguladı.
"Trans-Hazar Koridoru için kullanacaklar"
Bu ülkeleri “bizi sattılar” gibi ifadelerle suçlamanın yanlış ve küçültücü olduğunu belirten Akansoy, “Doğru, Avrupa Birliği imzalanan anlaşma kapsamında yaklaşık 12 milyar euroluk bir bütçeyi iş birliği için ayırdı. Bu ülkeler bu kaynağı kendi ceplerine koymak için değil, Rusya’dan bağımsız bir şekilde Orta Asya’yı Batı’ya bağlayacak Trans-Hazar Koridoru için kullanacaklar.” ifadelerini kullandı.
Bu yatırımların doğal kaynakların batıya transferine yönelik olduğunu ve küresel enerji güvenliği açısından stratejik değer taşıdığını dile getiren Akansoy, konunun medya tarafından çarpıtıldığını söyledi.
“Bazı yayın organlarının, ‘bizi sattılar’, ‘uyan ey Türkiye’ gibi başlıklarıyla kamuoyu yanlış yönlendirildi. Böyle bir durum yok.” diyen Akansoy, yaşanan gelişmelerin soğukkanlı ve sağduyulu biçimde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Akansoy kavramları ve düşünceleri ötekileştirmeden ve düşmanlaştırmadan adım atmak gerektiğini anlattı.
"Katılımcı demokrasinin gereklerinin yerine getirilmiyor"
Seçim süreçlerinden hükümet programına, adalet ve hesap verilebilirlikten hukuk devleti ilkelerine kadar birçok başlıkta eleştirilerde bulunan Akansoy, katılımcı demokrasinin gereklerinin yerine getirilmediğini söyledi.
"Aklımızı başımıza almaktan başka çaremiz yoktur"
Hükümetin somut bir programdan yoksun olduğunu savunan Akansoy, “Aklımızı başımıza almaktan başka çaremiz yoktur. Ülkeyi gerçekten hukuk temelinde, adaletle ve halkın iradesiyle yönetmek istiyorsak, önce sistemin işleyişini dürüstçe değerlendirmeliyiz.” dedi.
Akansoy’un konuşması üzerine yerinden söz alan UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, geçmiş yıllarda yaşanan gelişmelere ve yapılan açıklamalara işaret ederek “Rum tarafının bizimle bu adanın egemenliğini ve zenginliğini paylaşma niyeti yok.” dedi.
Akansoy ise “Cevaplandırılması gereken soru şudur, ömrümüz içerisinde sizin sürdürdüğünüz siyaset ile Kıbrıslı Türklerin var olan bu kıskacı kırabilmesi bizce mümkün değildir, sıkıntı buradadır.” diye konuştu.