Hasipoğlu: "Güney Kıbrıs’ın ada etrafındaki zenginliği paylaşmak istemiyor"
UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu da dış politikanın çok hızlı geliştiğini belirtti.
Suriye’de olanların ortada olduğunu ifade eden Hasipoğlu, “13 yıldır süren iç çekişme, 13 günde bitti.” şeklinde ifade etti.
Hasipoğlu, uluslararası alanda daha görünür olmak ve seslerini duyurmak için ana muhalefetteki milletvekilleri ile birlikte üstlendikleri görevlerin olduğunu kaydetti.
Katıldıkları uluslararası toplantılarda yaşadıklarına değinen Hasipoğlu, Güney Kıbrıs’ın ada etrafındaki zenginliği paylaşmak istemediğini vurguladı.
Doğrudan ticaret ve doğrudan uçuş konularına değinen Hasipoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası anlamda görünür kılınması için hep birlikte mücadele verilmesi gerektiğini ifade etti.
Rum Yönetimi Başkanı Hristodilis’in söylemlerine yönelik eleştirilerde bulunan Hasipoğlu, “Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi, UBP’nin kırmızı çizgisidir.” ifadesini kullandı.
Hasipoğlu, “Kazan kazan isteniyorsa, bizim önümüze geçip Türkiye Cumhurbaşkanı ile fotoğraf çekip rol kapma yarışından vazgeçsinler. Mademki Türkiye’nin gücünün ve öneminin farkındalar artık adım atma zamanı onlardadır.” şeklinde ifade etti.
Hasipoğlu, kazan kazan mantığıyla gereken adımları artık Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin atması gerektiğini ifade etti.
Ertuğruloğlu: “Haklarımız ve statümüz inkar ediliyor.”
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da söz alarak eleştirilere yanıt verdi.
“Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü” politikasını savunduklarını kaydeden Ertuğruloğlu, yıllardır Kıbrıs konusunda tek vücut olunmadığını vurguladı.
Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti sıfatını kullanmaları ve o sıfatı kullanarak Kıbrıslı Türklere uyguladıkları ambargolar ve izolasyonlara değinen Ertuğruloğlu, “Rum’un şımarmasını sağlayan BM Güvenlik Konseyi’ni ve Avrupa Birliğini hep eleştirdim.” şeklinde ifade etti.
Kıbrıs Türk halkına yönelik haksızlılara değinen Ertuğruloğlu, tepkilerini dile getirdi.
“Haklarımız ve statümüz inkar ediliyor.” diyen Ertuğruloğlu, Rum tarafının AB’yi bir silah gibi kullandığını söyledi.
Rum tarafının en büyük korkusunun KKTC’nin tanınması olduğunu kaydeden Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorunu konusundaki tarihsel sürece değindi.
Ertuğruloğlu, “Dış politikayı zarara uğratacak argümanlardan lütfen vazgeçin. Kıbrıs sorununun özünün gözden kaçırılmaması gerekiyor. Kıbrıs sorununu yaratan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kendisidir.” ifadelerine yer verdi ve yeni geçiş kapıları konusuna değindi.
Ertuğruloğlu: “İlave kapı açılmasına inanmıyorum”
“İlave kapı açılmasına inanmıyorum.” diyen Ertuğruloğlu, bu yönde Bakanlar Kurulu kararı olması halinde kendisinin Türkiye’ye gidip vekalet verebileceğini belirtti.
Kapı açmak değil KKTC’yi ucuzlatmak gerektiğine dikkat çeken Ertuğruloğlu, “kapı açılması” edebiyatına sarılarak “sınırları kaldırın” edebiyatı yapıldığını ifade etti.
Yıllardır sınır kapılarının açılması yönünde söylemler olduğunu dile getiren Ertuğruloğlu, şu anda 9 kapı olduğunu, Haspolat’ı da kendilerinin önerdiğini fakat Rum’un bunu kabul etmediğini vurguladı.
İngiltere’nin Rum’u kızdıracak hiç bir politikayı gündeme getiremeyeceğini ifade eden Ertuğruloğlu, “Rum tarafıyla neyi anlaşacaksınız, görüşeceksiniz.” diye sordu.
Yiğitler-Pile yoluyla ilgili de konuşan Ertuğruloğlu, süreçle ilgili yaşananlar konusunda bilgi verdi. Colin Stewart’ın bir söylemini anımsatan Ertuğruloğlu, kendilerinin Pile’deki ihtiyacı karşılamak için bu girişimi yapmak istediklerini ifade etti.
“Pile yolunu yüzüne gözüne bulaştıran Colin Stewart’tır.” diyen Ertuğruloğlu, dünyadan kendilerini izole edenin Rumlar olduğunu belirterek Rum’un Kıbrıs Cumhuriyeti yalanından neden vazgeçmediğini sordu.
Ertuğruloğlu, yabancılarla çok temasın olmadığı söylemine karşı, “evet çok temasımız yok ama yapılanları da çok söylemek istemiyoruz. Reklamını yapmıyoruz. Ne kadar az reklam yaparsak o kadar iyi.” şeklinde konuştu.
Kıbrıs Türkü’ne bu haksızlığın bile bile yapıldığını dile getiren Ertuğruloğlu, Rum’un kendileriyle herhangi bir şeyi paylaşma niyeti olmadığını vurguladı.
60 yıl federasyon görüşüldüğünü ve dört cumhurbaşkanının bu süreci götürdüğünü belirten Ertuğruloğlu, Rum’un ihtiyacı ve niyeti olmadığını belirtti.
Dışişleri Bakanlığı bütçesi k onuşmaların ardından oylandı ve oy çokluğuyla kabul edildi.